Beyinde dopaminerjik hücrelerin kaybı ile giden hareket kısıtlılığı ve titremeye yol açan dejeneratif bir hastalıktır. Hastalığın sebebi ve nöron kaybına yol açan mekanizmalar henüz tam olarak aydınlatılamamıştır, genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. İleri yaş, birinci derecede akrabalarda Parkinson hastalığı olması, ciddi kafa travması öyküsü olması ve kırsal alanda yaşamak, epidemiyolojik çalışmalarda ortaya çıkan risk faktörleridir.


Parkinson Hastalığının en kolay fark edilen belirtisi titremedir. Genellikle tek elde başlayan, istirahat halinde ortaya çıkan titreme olur. Zamanla titreme başladığı taraf bacağa sonra diğer el ve bacağa yayılır. Parkinson hastalığında görülen diğer bir titreme türü de çene titremesidir. Hastalarda fark edilebilecek diğer bir belirti hareketlerin yavaşlaması, göz kırpmanın ve mimiklerin azalmasıdır. Bundan dolayı hastalar öne eğik pozisyonda ve küçük adımlarla yürürler, hareketlerin ve reflekslerin azalmasından dolayı denge bozuklukları ve düşmeler ortaya çıkar. Hareketlerdeki yavaşlama ile beraber ses tonunda düşüklük ve duyguların konuşmaya yansımadığı alçak sesli monoton bir konuşma şekli oluşur. Bu belirtilerin ortaya çıkması için dopaminerjik nöronların %60-70 oranlarında kaybedilmesi gerekmektedir. Gerçekte hastalık bu belirtilerden çok daha önce başlamaktadır. Daha erken aşamalarda hastalarda koku alamama, uyku bozuklukları, kabızlık ve depresyon gibi belirtiler gözlenmektedir.
Esas olarak hastanın bir uzman tarafından muayene edilmesi gerekir. Hastadaki titreme, eklemlerdeki hareket özellikleri, yürüme ve yavaşlık değerlendirilir. Parkinson Hastalığı dışında ilaç yan etkisi veya beynin diğer hastalıklarında ortaya çıkan parkinsonizm tablosundan ayrımı yapılır. Hastaların durumuna göre değişmekle beraber temel olarak kan tetkikleri ve kranial MRG çekimi gerekmektedir. Hastalığın derecesi ve ilaç etkilerinin takibi açısından soru cevap şeklinde oluşturulmuş ölçekler kullanılabilir.